Orjinal Adı: Delilah
Sayfa Sayısı: 328
Basım Tarihi: 2013
Çeviri : Gönül Kayol
Tanıtım:
Bu oyunun bedeli çok ağır olacak...
Mukaddes Topraklarda, İsrailoğulları ve Filistinliler acı bir anlaşmazlığa saplanmıştır. Görünüşte yenilemez gibi duran düşman Samson, İsrailoğulları direnişinin sembolü olur ve hüküm süren Filistinliler onun gücünün sırrını öğrenemez. Onu alt edebilmenin tek yolu vardır: Delilah Tutkulu, inatçı ve dikkatsiz Delilah, yaşadığı hayattan sıkılmıştır. Daha fazlasını istemektedir ve kendisine sunulan teklifin cazibesine kapılıp bir anlaşma yapar. Anlaşma Samson'u baştan çıkartıp kaleyi içten fethetmek üzerinedir. Acaba Delilah oyunun sonunu getirebilecek mi yoksa zamanla öğreneceği şaşırtıcı gerçekler onu yolundan mı döndürecek? Gelin bu zorlu görevinde Delilah'a eşlik edin ve en az Delilah kadar çekici olan bu romanın sizi baştan çıkarmasına izin verin.
Tarihi Bilgi:
"Samson (İbranice: שמשון, Şimşon, İÖ XII. yy'ın sonu), Antik İsrail'in son hâkimlerinden biri. Serüvenleri Eski Ahit'in Hakimler Kitabı'nda (13-16) anlatılır. İsrailoğullarının Kenan ülkesinde Filistinlilerin boyunduruğu altında bulunduğu dönemde (İÖ 1200-1000) yaşayan Samson, Hâkimler Kitabı'nda sözü edilen öteki kutsal savaşçılar gibi İsrailoğullarını yabancı egemenliğinden kurtarmaya çalışan bir önderdir.
Hakimler Kitabı'na göre Samson'un anne babası Danoğulları kabilesindendir. Tanrı, Kudüs yakınlarındaki Tsora'da çiftçilik yapan Manoah adindaki bir adamın kısır olan karısına meleklerinden birini gönderir. Melek kadına: "İşte şimdi, sen kısırsın ve doğurmuyorsun, fakat gebe kalacaksın ve bir oğul doğuracaksın" (Hakimler Bap. 13: 3) der. Kadın olan bitenleri kocasına anlatır, fakat kocası pek inanmaz ve Tanrı'ya yalvararak meleğini tekrar göndermesini ister. Dilek gereğince Tanrı meleğini gönderir ve melek, daha önce karısına söylemiş olduklarını ona tekrarlar. Manoah Tanrı'ya ekmek ve oğlak takdiminde bulunur. Az zaman sonra bir oğlu olur ve adını Samson koyar.
Çocuk büyür ve bir Nazaret (Tanrı'ya adanmış kutlu kişi) olur; saçını kesmemek, şarap içmemek ve ölüye el sürmemek üzere ant içerek kendini Tanrı'ya adar. Samson olağanüstü güçlüdür; bir aslanı elleriyle parçalar, bir eşek çene kemeğiyle binden fazla Filistinliyi öldürür ve tutuklu bulunduğu Gazze kentinin kapılarını sökerek kaçar. Nazaretlik andını bozmasıyla gücünü yitirmesi, efsanenin ahlaki içeriğini oluşturur. Ne var ki, Filistin kadınlarına olan düşkünlüğü, onun mahvına yol açar; Samson andını ilk kez, Timna kentinde gördüğü bir kızla ziyafet düzenleyip eğlenerek bozar. Sonra, İsrailoğullarının can düşmanı sayılan Filistin halkından olmasına karşın bu kızla evlenir. Düğünde sorduğu bir bilmece yüzünden kız tarafıyla kavgaya tutuşur ve karısının geri götürülmesi üzerine Timna'ya inip çok sayıda Filistinliyi öldürür. Gazze'de bir fahişeyle beraberken de gene Filistinlilerle dövüşür ve onları uzaklaştırır. Sonra Sorek Vadisinden Delilah adlı bir başka Filistinliye aşık olur ve onun oyununa gelip düşmanlarının eline düşer.
Delilah, Samson'un ağzından laf alarak gücünün uzun saçlarından kaynaklandığını öğrenir. Uykudayken saçlarını kesip Samson'u Filistilere teslim eder (Aşağıdaki resim bu anlatının bir temsilidir).
Samson, gözleri oyulduktan sonra bir değirmende köle olarak çalıştırılır. Ama saçları yeniden uzayınca eski gücüne kavuşur ve Tanrı Dagan'a (Tevrat'ta "Dagon" diye geçer) adanan büyük Filistin toprağını yerle bir eder; kendisi de tapınakta bulunan Filistinlilerle birlikte ölür (Hakimler 16:4-30).
Gelelim kitaba; Filistinliler ve İsrailoğullarının husumetinin çok çok eski zamanlara dayandığını bilirdim de bu kadar eski olduğunu bilmezdim. Toprağın ve toprağa hakim olmanın neredeyse herşey demek olduğu bir zamanda bu iki halk da birbirleriyle toprak ve kendi halklarının geleceği için savaşırken Samson ve Delilah'nın hikayesi bu durum ile paralellik göstererek ve de zıtlaşarak şekillenmiş. Kitap çok canlı bir şekilde bu efsaneye/anlatıya uygun olarak yazılmış ve sonlandırılmış. Eleanor de Jong gerçekten kitabın hakkını vermiş. Samson'a ve onun sarsılmaz inancına hayran olmamak, bazen de ondan ve gücünden ürkmemek elde değildi. Delilah ise kendi koşullarında değerlendirmemizi hak eden femme fatale olarak nitelendirilmesi gereken bir karakter. İlk başlarda yargıladım karakteri ama sonrasında anlamaya çalıştım. Hani tarihle ilgili önemli bir şey vardır; dönemi koşulları ile değerlendirin diye. İşte ben de bunu karaktere uyarlayarak karakteri "kendisi ve çevre koşullarına" göre değerlendirdim. Üstelik Delilah sonlara doğru yaptığı yanlışın farkına varıyor ve aşık olduğu adamı kurtarmak için elinden geleni yapıyor. İşe yarıyor mu? Kitabı okuyun ve görün diyorum. Okurken keyif aldım ve de bilgilendim, -ki bu ikincisi özellikle benim için çok önemlidir.
NOTUM: 4 YILDIZ
Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim kitabın son okuması yapılmamıştı sanırım, bir kere daha üstünden geçilip küçük yazınsal hatalar düzeltilseydi daha pürüzsüz bir okuma süreci sağlanacaktı.
İngilizce bilenler için Samson & Delilah Belgeseli:
0 yorum:
Yorum Gönder