GoodReads Puanı: 3,65
400 sayfa
Tarih, büyük adamların metreslerini yazmaz...
New York, 1845…
Kentin gaz lambalarıyla aydınlatılmış sokakları, yoksul göçmenler ve eski zenginler, tuzaklar ve fırsatlar, nefret ve tutku, suç ve masumiyetle yeniden inşa edilirken, herkesin dilinde tek bir şiir var:
“Kuzgun”. Yazan Edgar Allan Poe...
Şair Frances Osgood, eşinin ihanetiyle yıkılarak çocuklarıyla
bir dostunun evine sığınmıştır. Bir edebiyat toplantısında,
meşhur Edgar Poe’yla tanışır. Yazdıklarından pek hoşlanmasa da kişiliğinden etkilenir. İkilinin karşılaşmaları, baştan çıkarıcı bir maceraya dönüşürken, Frances bu esrarlı adamın büyüsüne kapılır. Ne var ki, Edgar’ın hasta eşi Virginia da Frances’le arkadaş olmak isteyince,
olaylar tıpkı Poe’nun hikâyeleri gibi karanlık bir hal alacaktır.
Dünya edebiyatının devi Edgar Allan Poe’nun iblisleri, şair Frances Osgood’un arzuları ve Bayan Poe’nun saplantılarıyla heyecan verici bir aşk üçgeni...
New York, 1845…
Kentin gaz lambalarıyla aydınlatılmış sokakları, yoksul göçmenler ve eski zenginler, tuzaklar ve fırsatlar, nefret ve tutku, suç ve masumiyetle yeniden inşa edilirken, herkesin dilinde tek bir şiir var:
“Kuzgun”. Yazan Edgar Allan Poe...
Şair Frances Osgood, eşinin ihanetiyle yıkılarak çocuklarıyla
bir dostunun evine sığınmıştır. Bir edebiyat toplantısında,
meşhur Edgar Poe’yla tanışır. Yazdıklarından pek hoşlanmasa da kişiliğinden etkilenir. İkilinin karşılaşmaları, baştan çıkarıcı bir maceraya dönüşürken, Frances bu esrarlı adamın büyüsüne kapılır. Ne var ki, Edgar’ın hasta eşi Virginia da Frances’le arkadaş olmak isteyince,
olaylar tıpkı Poe’nun hikâyeleri gibi karanlık bir hal alacaktır.
Dünya edebiyatının devi Edgar Allan Poe’nun iblisleri, şair Frances Osgood’un arzuları ve Bayan Poe’nun saplantılarıyla heyecan verici bir aşk üçgeni...
Kitap İle İlgili Düşüncelerim:
Kitap Poe ile Frances'in tanışmalarından, ilişkilerinin başlayıp ilerlemesi ve sonlanmasına kadar olan dönemi kurgu ile ele alıyor. Kimi tarihçiler bu ilişkiyi reddetseler de Cullen yaptığı araştırmalarda böyle bir durumun varlığı olduğunu görmüş ve bunun üzerine -biraz da tereddütle- yazmaya başlamış.
"Frances Sargent Osgood (doğum adı: Frances Sargent Locke) (d. 18 Haziran 1811 - ö. 12 Mayıs 1850), ABD'li şair ve döneminin en popüler kadın yazarlarından biridir. Lakabı "Fanny" olan yazar, ayrıca Edgar Allan Poe ile birbirlerine yazdıkları romantik şiirlerle tanınır," şeklinde bir açıklama var Wikipedia'da Osgood hakkında. Kocası Samuel Osgood bir ressam ve kitapta sadakatsiz bir eş olarak geçiyor (muhtemelen eski sosyete verilerine dayanılarak yazılmış). Hakkında bir makaleye rastladım, buyrun: Frances Osgood. Burada da detaylı biyografisi var: Frances Osgood Bio.
Poe'yu hepimiz aşağı yukarı biliyoruz. Kötü bir çocukluk geçirmiş, karanlık hikayeler yazan bir acayip kişi. Cullen bunun derinine inmeye çalışmış ama yine de pek az şey aktarabilmiş bence. Yani dış görünüşü daha ön plana çıkarmış gibi geldi bana.
Romanın diğer önemli kişisi elbetteki Virginia Poe. Poe'nun çocuk gelini. 13 yaşında iken yazarla evlenmiş. Biz romanda onu 23 yaşında tanıyoruz. Kendisi kırılgan, kıskanç ve hasta biri olarak karşımıza çıkıyor; acınası bir tip gibi duruyor. Oysa kitabın sonlarında gerçek ortaya çıkıyor. Tabii ki yazarın kurguladığı gerçek.
Aslında detaya çok girmek istemiyorum çünkü ortada kurgulanmış bir takım şeyler var, bunlardan birini bile söylemek spoiler olur dolayısıyla biçim olarak eleştireyim istiyorum birazda.
Anlatım birinci tekil şahıs. Ne yazık ki. Fanny'nin gözünden anlatıldığı için öyle yazılması doğru belki ama ben hiç sevmiyorum bu tarzı maalesef. Dolayısıyla okurken pek hoşlanmadım desem bu durumdan doğru olur. Romantizm aşırı vardı bence ki ben tarihi kurgularda daha çok olayların ön plana çıkmasını isterim. Tarihi Romans olsa tamam. Ama bu bir tarihi kurgu ise olaylar başrolde olmalı. Yer yer monotonluk vardı ve sıkıldım. Sonlara doğru biraz açıldı. Olayların birbirine bağlanması güzeldi ancak anlatım sanki onları sıradan kılmıştı. Betimleme şahıslar nezdinde güzelse de dönem daha iyi anlatılabilir, çevre daha ayrıntılı tasvir edilebilirdi gibi geldi. Yine de güzeldi. Sonuç olarak benim için orta karar bir kitap oldu diyebilirim. İlginizi çektiyse okuyun derim.
Son olarak; ilk kapak ne güzel değil mi? Keşke o olsaydı. O çok uygun. Ve kitabın adı neden Bayan Poe? Bunun iki nedeni var ve kitap içinde açıklıyor. Ben açıklamayayım; siz okuyun bence ;) Ve yine her zamanki uyarım: Doğan Kitap Redaksiyon ve Son Okumaya dikkat lütfen...
Aile Ağacı:
Kitabın İçinden:
"Bir şaire aşık olmayın, Bayan Osgood. Tek sevdikleri sözcüklerdir..."
İlk iki kapak cidden çok hoş. Kitap benim de ilgimi çekti doğrusu.
YanıtlaSilFena bir kitap değil, ama biraz durağan gidiyor. Çeviri başarılı, özellikle şiir çevirmek zordur ama çevirmen başarılı olmuş cidden.
Sil