6 Blogger İle Kitaplarda Sevmediğim 5 Şey

By | 07:23 5 comments


Hepimizin kitaplarda sevmediği şeyler vardır. Kimimiz yazım tarzından dem vurur, kimimiz konudan, kimimiz kahramandan. Bense neredeyse hepsinden dem vuracağım. Yeme de yanında yat tarzında kitaplara rast gelmek sıklıkla gerçekleşmese de olasılığımı artırmak için ince eleyip sık dokumaya çalışıyorum elimden geldiğince. Bakalım "kitaplarda sevmediğim 5 şey" neymiş:




Katılan Diğer Bloggerlar:

Vampirella @VampirellaninGuncesi
Alican @FanBoyunGunluguu
Yiğit @OkumakIcinDogdum
Pınar @Kitapİklimi
Kutsal Yorumcu @KutsalYorumcu


*Etkinliğe katılmak isterseniz, blogunuzda konuyu işleyin ya da cevaplarınızı gönderin.


1.Kötü bir çeviri ve edisyon:



Saç baş yolmaya neden olabilecek, kitaptan soğuma ve genellikle ya "ya sabır çekerek" sonuna kadar okuma şeklinde, ya da "lanet olsun ya" şeklinde kitabı yarım bırakma ile sonuçlanacak kitap okuma süreci geçirirsiniz. Benim genelde birinci seçenek oluyor. Örneklerimden biri de bknz.: http://bookowski-tkkb.blogspot.com.tr/2014/04/harriet-ann-jacobs-bitmeyen-esaret.html




2.İlkokul çocuğunun kullanacağı kıvamda bir dil becerisi:



Çok şükür artık bununla az karşılaşır oldum. Nedeni daha işi bilir yazarlar okumamdır. En son sırf önyargılı olmayayım diye Gri midir nedir onu okumaya kalktım, tövbe ettim bir daha böyle uyduruk kitaplara el sürmeyeceğim diye. Kitap demeye bin şahit...



3.Aşk Üçgeni:



En sevmediğim durumlardan biridir, çok kullanılır. Gündelik hayatta da sık rastlanır olmuştur. Belli bir yerden sonra kız/erkek karar verse katlanılabilir olur ama teee sonuna kadar o mu bu mu diye götürülen kitaplardan hoşlanmıyorum. En son örneğini Açlık Oyunları'nda gördüm. Katniss'e o yüzden biraz gıcığım.




4.Araştırılmadan yazılan olgular:



Vampirella ile son konuştuğumuz konulardan biri de buydu. Ateşi Yakalamak'taki elektrik sahnesini şoklar içinde okumuş. Çünkü ince bir telle o kadar geniş bir alanı elektrik çarptırmak mümkün değilmiş. İşte bu tarz araştırılmadan yazılan ve abartılan şeyler insanı kitaptan soğutur. Ben de bazı durumlarla karşılaştığımda "yok canım, hadi be, sallamasyon bu be" şeklinde tepki vermişliğim oluyor. Yazar bunu açıklamalarda belirtse tamam da belirtmeyince insan bir "olmadı şimdi bu" oluyor ister istemez.



5.Sinir bozucu bir ana kahraman:



Yazarın yeteneksizliği midir yoksa bilerek yapması mıdır bilinmez uyuz olunan bazı esas oğlan/kız vardır bazı kitaplarda. Hiç sevilesi olmazlar. Oldukça gıcıktırlar. Hasta ederler sizi. Çoğunlukla da kitaptan soğuturlar. Aklıma gelen şimdilik yok ama geçmişte bir-iki kere denk gelmişliğim vardı sanırım.






5 yorum: Leave Your Comments

  1. Aha bunların da hepsi sinir olduğum sevmediğim şeyler. Hatta edisyona değinecektim ama onlar yayıncıların beceriksizliği diye değinmedim. Sadece yazarların çileden çıkardıklarını yazdım. O da büyük sıkıntı.
    Dil! Bunu nasıl unuttum ki. Aynen o kitapta yaşamıştım sıkıntıyı. 100 sayfa da 3 kere uyuyakaldım. Sıkıyor beni böyle anlatılan kitaplar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben toptan kitap olarak ele aldım. Çeviri meviri fark etmez diye :)

      Dil çok önemli ya, bazen büyüler bazen nefret ettirir. Ben bulaşmıyorum artık o türe. Saçma sapan sırf para kazanma için çıkarılan kitaplar.

      Sil
  2. O saçma sapan yıldırımdan elektrik üretme ve bu elektrikle insanları çarptırma mevzusu olmasaydı, belki kitaba olan bakış açım da değişecekti. Bir de son kitapta yankıları vardı bunun. = ) Bu arada, ben İngilizce'sini okumuştum ama Gri'yi burada basarken yazarın diline level atlatmışlar diye duydum. Mesela sürekli tekrarlanan to flush, to blush fiillerini farklı farklı şekillerde çevirmişler. ("Kitap güzelleştirme 101")

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onların levelini seveyim, kitabı yeniden yazsalar da o kitaptan bir halt olmaz.

      Sil
  3. Tüm listeleri tek tek okudum. :) Hemen hemen herkesle eşdeğer konulardan yakınıyorum bende. Tüm bu cevaplara yanı sıra benim de ekleyebileceğim tek şey, eşini/sevgilisini aldatan karakterler! Dayanamıyorum öylelerini okumaya.

    Hımm aslında bir tane daha ekleyebilirim. ^_^ Oda cümle kalıpları. Belki çeviriden kaynaklanıyordur ama yine de çok basit cümleler kullanarak ve anlatımın sadece şimdiki zaman ile yapılmasından da nefret ediyorum. :(

    YanıtlaSil