Bookowski TKK Konsept: Ortaçağ'da Cadı Avı

By | 14:03 2 comments




Ne zamandır konsept yazısı yazmamıştım, bir anda inanılmaz bir istek duydum ve oturup bir konu belirledim. Aslında başka bir konuyu ele alacaktım ama vazgeçtim ve son zamanlarda merak saldığım "Cadı Avı" konusunu yapmaya karar verdim. Aşağıda belirtilen kitaplar tamamen geçmişte geçen kurgu kitaplar değildir. Bir kısmı farklı farklı zamanlarda geçen ama Cadı Avı temasına sahip olan kitaplardır; özellikle de Salem Cadı Avı olaylarını.



Kısa Bir Bilgi: Cadı avı Batı dünyasında klasik dönemini erken modern dönemde (1480-1750) yaşamıştır. Bu süreçte 40.000-60.000 arası kişinin cadılık suçlamasıyla idam edildiği tahmin edilmektedir.
Batıda cadı avı Kitabı Mukaddes'in Mısır'dan Çıkış bölümündeki bir ayete dayandırılıyordu. Mısır'dan Çıkış 22. bölüm 18. ayet "Bir cadının yaşamasına müsamaha göstermeyeceksin." şeklindedir.
Cadılık ilk olarak İngiltere'de 1736 tarihinde suç olmaktan çıkarıldı. Cadılık Kanununda yapılan değişiklikle -cadı olmak yerine- cadı olduğunu iddia etmek; büyü yapabildiğini, kayıp eşyaları bulacağını vs. iddia etmek suç haline getirildi. Bunu diğer Avrupa devletleri takip ettiler.

Ayrıca Salem Cadı Mahkemeleri konusu ile ilgili olarak şunlar belirtilmiştirMassachusetts'e bağlı Essex, Suffolk ve Middlesex kontluklarında Şubat 1692 ile Mayıs 1693 arasında gerçekleştirilen ve sonrasında cadılık ile suçlanan bir grup insan için sulh yargıçları tarafından yönetilen yerel mahkeme duruşmaları ile devam eden dinletilere denir.
Duruşmalar sırasında birçok kişi yetkililer tarafından aranmamasına rağmen suçlanmış, 150'den fazla insan tutuklanmış ve hapse atılmıştır. Duruşmalara bakan iki mahkeme, 29 kişiyi suçlu bulmuş ve cadılıktan ölüme mahkûm etmiştir. Suçlananlardan on dokuzu, on dört kadın ve beş erkek, asılmıştır. Suçlananlardan bir adam yalvarmayı reddettiğinden dolayı ağır kayalar altında sıkıştırılarak idam edilmiştir. En azından suçlananlardan beş kişi ise hapishanede ölmüştür.


Ortaçağ'da Cadı Avı ile ilgili Kitaplar:

1. Kathleen Kent - Kafirin Kızı





Martha Carrier, Salem'de bir cadı olarak suçlanan ve asılan ilk kadınlardan biridir. Aynı annesi gibi, genç Sarah Carrier de zeki ve inatçıdır. İçinde yaşadıkları dünyanın acımasızlığına karşı durmaktadır. Çoğunlukla birbirileri ile kavgalı olan ailede, anne ve kızı öfkeli mahkemelere ve neredeyse iki yüzden fazla insanın cadılıkla suçlanarak işkence görmesine ve hapsedilmesine yol açan cadı avına karşı birlikte durmaktadır. İşte bu Martha'nın cesur direncinin ve nihai ölümünün hikayesidir. Bu hikaye, hayatta kalan kızı, Sarah tarafından anlatılmaktadır. Yetenekli bir tarihçinin titizliğiyle zenginleştirilmiş, muhteşem bir hikayecinin kelimeleri ile dizilmiş ve büyüleyici bir kalemle yazılmış olan Kafirin Kızı, cadılıkla yargılanan Martha Carrier'in kızı Sarah Carrier'in hayatına dair birinci elden bir şaheser.





2. Celia Rees - Cadı Kız





"Adım Mary. Ben bir cadıyım. En azından bazılarına göre. Sokakta tıslayarak bana ‘Şeytanın Tohumu' ya da ‘Cadı Kız' diyorlar..."

Boston, Massachusetts, 2000 : Antika bir yorgan temizlenmek için açıldığında, 1650'li yıllarda yaşamış olan Mary adındaki 14 yaşındaki bir kızın güncesinin sayfalarının içine dikili olduğu ortaya çıkar. Bir araştırmacı bunları tarih sırasına koyar, noktalama işaretlerini, yazılışları düzeltir ve yayıma sunar... İngiltere'nin bir köyü, 1659: Mary ormanın ucundaki bir kulübede ninesi, kedisi ve tavşanıyla birlikte yaşamaktadır. Annesiyle babasının kim olduğunu bilmez, ninesi ona "Elf Kralı'nın ve Elf Kraliçesi'nin kızı" olduğunu söyler. Mary'nin hayatı, ninesinin cadı olma suçundan idam edilmesiyle altüst olur. Nereye saklanıp, nasıl hayatta kalacağını merak ederken, ninesini tanıyan ve seven esrarengiz bir kadın kaçmasına yardımcı olur ve Mary böylelikle kendini Yeni Dünya'ya giden bir grup Püritenin arasında bulur. Ancak batıl inançlar, kuşkuculuk ve şüphe onu okyanusun öteki ucuna kadar takip eder... Beulah, Amerika kıtası, 1660: Püritenlerin "Tanrı'nın Gelini" olarak adlandırdığı Beulah'ta bir cadıya ait izler bulunur. Biri ormanda çıplak dolaşmakta, ruh çağırmakta, hayvanlarla konuşup, ağaçları istedikleri gibi bükmekte ve diğer insanlara büyü yapmaktadır. Gözler, cemaate yeni katılmış, yabancı bir kıza çevrilir... 

İşte böyle başlıyor 1650'li yıllarda yaşayan 14 yaşındaki bir kızın, yüzyıllar boyunca gizli kalmış güncesi. Mary, tanıdığı tek akrabası olan ninesinin cadı olma suçuyla idam edilişine tanık oluyor ve ninesinden öğrendiği becerilerin kendi başına da bela olabileceğini anlıyor. Neyse ki, ninesini tanıyan esrarengiz bir kadın kaçmasına yardım ediyor da Mary, Yeni Dünya'ya giden bir grup Püriten'in arasına katılıyor. Ancak okyanusu aşıp Amerika'ya vardığında yine batıl inançların hedefi oluveriyor. Kızcağız acaba ninesinin başına gelenlerden kaçmayı başarabilecek mi?

Kadınların, yaşları kaç olursa olsun tehdit olarak algılandığı bir yüzyılda yaşayan bir kızın (yoksa cadının mı desek?) hayatını konu edinen bu heyecan ve gerilim dolu roman okurlarını ilk sayfasından itibaren büyüleyecek!

3. Devin O'Branagan - Cadı Avı



Leigh, bir Hawthorne olan Craig ile evlendiğinde bu ailenin büyük bir sırrı olduğunu biliyordu; ancak kocasına güvendi ve hiç soru sormadı. Oğlu hayaller görmeye, kızı da tuhaf beceriler geliştirmeye başladığında bile. Leigh'in kayınpederi ile kayınbiraderi trajik bir şekilde hayatlarını kaybedince tüm aile kendilerini Hawthorne malikanesinde… ve korkunç bir cadı avının ortasında bulur. Hawthorne ailesinin tüm geçmişiyle yüzleşince Leigh'in tüm dünyası başına yıkılır. Üstelik şimdi, çıldırmış bir vaiz ve onun başlattığı cadı avı sebebiyle herkesin hayatı tehlikededir. Aksiyon, aşk, büyü ve tarihle yoğurulmuş bu hikaye ile Devin O'Branagan, okuru zamanda yolculuğa çıkarıyor ve ünlü Salem cadı davalarına kadar götürüyor. Cadı Avı, her şeyin sonu gelmiş gibi görünen en zor zamanlarda bile bir çıkış yolunun mutlaka olması gerektiğini hatırlatıyor.


4. Katherine Howe - Galeyan



Roman, 1600 yılların sonlarındaki Salem’de ve 1991 yılında geçiyor. Salemli bir ailenin şifacı kadınlarının nesilden nesile, eklemeler yapılarak gelen şifa/büyü kitabının 1991 yılına kadar uzanan hikayesi. 1681 yılında Deliverance Dane, Salem’de şifacı bir kadındır. Bir akşam hasta bir kıza bakmaya gider ve kızı kurtaramaz.  Birkaç ay sonra sonra Salem’de Cadı Mahkemeleri patlak verir ve Deliverance’a cadılık suçlaması yöneltilir. Connie, Harvard Üniversitesi’nde doktora öğrencisidir. Tezini yazmak üzereyken, annesinin isteği üzerine büyükannesinin evini satış için düzenlemeye gider. Bu sırada evde sıra dışı olaylar meydana gelirken,  rüyalarında Cadı Mahkemeleri’ni görmeye başlar. Evde İncil’in içine saklanmış anahtarla birlikte bir isim bulur; “Deliverance Dane”. Deliverance Dane’e ilişkin kişisel merakı zamanla, yeni tez konusu haline gelir ve Deliverance Dane’in büyü kitabını bularak, akademik kariyerine etkileyici bir başlangıç yapmak ister. Galeyan, günümüzde çok popüler olan cadı hikayelerini bambaşka bir boyuta götüren, fantastik başlığı altına sokulamayacak bir kitap. Salem Cadı Mahkemeleri’ni son derece ilgi çekici bir şekilde anlatarak, günümüzle çok iyi harmanlanmış bir roman.

5. Arthur Miller - Cadı Kazanı



1692 yılında ABD'nin Salem kentinde cadılıkla suçlanan bir grup insan, mahkeme kararıyla idam edilir. Cadı Kazanı, zulmün ve şiddetin doruğa çıktığı bu dönemi anlatır. Anlatılanlar, özgür düşünceye yaşama hakkı tanımayan birtakım bağnaz Hıristiyan'ın, dini inançları kullanarak, toplumsal düzeni ve hukuku ele geçirmelerinin ibret dolu hikâyesidir. Arthur Miller (1915-2005), insanlık tarihinin gördüğü bu en korkunç ve unutulmaz olayı sahneye taşıyarak, 1950'lerin ABD'sinde, çok sayıda sanatçı ve entellektüelin yaşamlarım karartan McCarthy dönemine kalıcı ve çarpıcı bir eleştiri yöneltmek istemiştir.


6. Jessica Spotswood - Chatham Cadısı Günlükleri 1&2: Günahkar Doğan & Lanetli Yıldız

gunahkar-dogan-jessica-spotswood

lanetli-yildiz-chatham-cadisi-gunlukleri-2-jessica-spotswood


Günahkar Doğan: Bir lütuf ile kutsanmış... Bir sır ile lanetlenmiş.

Herkes Cate Cahill ile kız kardeşlerinin tuhaf olduğu konusunda hemfikir. Fazla güzel, fazla münzevi ve fazla eğitimliler. Oysa kimsenin bilmediği şey, gerçeğin bundan da beter olduğu; onlar birer cadı. Ve eğer sırları Cemiyet'teki rahipler tarafından keşfedilirse bu onlar için akıl hastanesi, yüzer hapishane veya erken yaşta mezar anlamına geliyor.

Annesi ölmeden önce Cate kız kardeşlerini koruyacağına dair ona söz vermiştir. Ancak rahibelik veya evlilik arasında seçim yapmasına altı ay varken bu sözünü tutması hiç de kolay değildir. Özellikle de annesinin günlüğünü okuyup ailesinin yıkımına yol açabilecek bir sırrı keşfettikten sonra… Onları kaderlerine götürecek alternatif yollar bulmak için her şeyi göze alan Cate, yasaklı kitapları karıştırmaya ve asi ruhlu yeni arkadaşlar edinmeye başlar. Bir yandan da çay davetleri, şaşırtıcı evlilik teklifleri ve ona hiç de uygun olmayan Finn Belastra ile yasak bir aşk arasında ne yapacağını şaşırmıştır.

Eğer annesinin yazdıkları doğruysa Cahill kızları güvende değildir. Kendilerini rahiplerden, rahibelerden, hatta birbirlerinden bile sakınmaları gerekecektir.



Lanetli Yıldız: Rahipler Cemiyeti, cadılara hiç olmadığı kadar eziyet ederken, ikiye bölünmüş Rahibeler Cemiyeti ise Cate'in kehanet edilmiş güçlerine bir an önce kavuşmasına ihtiyaç duymaktadır. Cate'in arkadaşı Sachi büyü yapmaktan dolayı tutuklandığında, savaşa susamış rahibelerden biri ona cevapları bulması için yardım teklifi sunar, tabii eğer Cate sevdiği herkesi tehlikeye atmaya gönüllüyse...

Cate bir silah olarak kullanılmak ve aynı zamanda da arkadaşları ile Finn'i, Rahibeler Cemiyeti'nin planlarına alet etmek istememektedir. Ama Maura ve Tess Rahibeler Cemiyeti'ne katıldıklarında, Maura cadıları zafere ulaştırabilmek pahasına her şeyi yapabileceğini açıkça kanıtlar. Bu, zarar verecek olan bir fedakârlık olsa bile. Bu, Cate'i yıkmak anlamına gelse bile. Tüm yollar savaşı işaret etse bile.

Günahkâr Doğan'ın devamı niteliğinde merakla beklenen Chatham Cadısı Günlükleri, Cate, Maura ve Tess'in aşkı bulmaya, ailelerini korumaya çalıştıkları ve New England'ın süregelen tarihindeki tüm engellere karşı büyü güçlerini keşfettikleri bir macera ile devam ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)



Son olarak henüz çevrilmemiş ama çok sevgili yazarım Elizabeth Gaskell tarafından yazılmış Lois, The Witch adlı kitabı eklemek istiyorum:



Set against the backdrop of the Salem witch hunts, Elizabeth Gaskell’s somber novella reveals much about the complicity of mankind. Recently orphaned, Lois is forced to leave the English parsonage that had been her home and sail to America. A God-fearing and honest girl, she has little to concern her in this new life. Yet as she joins her distant family, she finds jealousy and dissension are rife, and her cousins quick to point the finger at the “imposter.” With the whole of Salem gripped by a fear of the supernatural, it seems her new home is where she is in most danger. Lonely and afraid, the words of an old curse return to haunt her. 

Kaynak kitap: 



Sizin bildiğiniz kitaplar varsa lütfen yazmaktan çekinmeyin.

Kitaplarla kalın...



2 yorum: Leave Your Comments

  1. Okulda bu konuda bır ders almıştım. Aslında cadı avı genellıkle kendını gelıstıren ve egıtımlı olan kadınların sıstemı tehdıt etmesı uzerıne başvurulmuş sıyası bır yöntem ıdı... Kılıse de sızın de yazdığınız gıbı cok kolay bır sekıld ebunun bahanesını urettı ;) Benım bıldıgım kaynaklar hep almanca ;(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke Türkçe'ye daha çok çevrilse kaynaklar ve romanlar. Ama bulabildiğim kadarıyla bu kadardı. Teşekkürler yorumunuz için. Almanca bilseydim kaynak isimlerini sizden rica edecektim. İngilizce biliyor iseniz olabilir ama.

      Sil