Sayfa Sayısı: 324
Baskı Yılı: 2008
Orjinal Adı: The Bone Garden
Günümüzde ortaya çıkan geçmişe ait kemikler… Söylenmemiş, çarpık, uğursuz gölgelerin dolaştığı uzak bir zaman diliminde yaşanan çözülmemiş sırlar… Cesur, kanlı ve zekice…
Boston…1830…
Boston Tıp Okulunda okuyan yetenekli ama yoksul öğrenci Norris Marshall eğitimini karşılamak için o bölgenin mezar soyucuları arasına katılır… Yine de bu korkunç ticaret, üniversite hastanesinin bahçesinde delik deşik edilerek öldürülen bir hemşirenin şok eden cinayeti karşısında önemsizdir.
Günümüz…
Julia Hamill, Massachusetts'in kırsal kesimlerinde yer alan yeni evinin bahçesinde dehşet verici bir şey keşfetti: kayalık arazinin içine gömülmüş bir kafatası… –Adli tabip Maura Isles'ın görüşüne göre, üzerinde cinayetin belirgin izlerini taşımakta. Bu isimsiz kadının kim olduğu ve başına ne geldiğiyse geçmişe ait bilgilerde saklı.
Oliver Wendell Holmes kimdir?
Oliver Wendell Holmes Sr. (d. 29 Ağustos 1809 - ö. 7 Ekim 1894), ABD'li hekim, yazar, şair. ABD'nin 19. yüzyıldaki en iyi şairlerinden biri olarak bilinir. Cambridge, Massachusetts'te doğdu. Babası Abiel Holmes (1763-1837) Kalvinist din adamı, tarihçi ve şairdir.
Yazarın Notu: Oliver Wendell Holmes, Boston'dan Mart 1833'te ayrıldı ve sonra, tıp alanındaki iki yıllık çalışmalarını tamamlayacağı yer olan Fransa'ya gitti. Paris'teki meşhur Ecole de Medicine'da, genç Holmes sınırsız sayıda anatomik numune üzerinde çalıştı ve dünyanın bazı en iyi tıp bilgini ve bilim adamları eşliğinde araştırmalar yaptı. Boston'a, çoğu Amerikan çağdaşlarından çok daha başardı bir hekim olarak geri döndü. 1843 yılında, Boston Tıbbi Gelişim Enstitüsü'ne "Loğusa Ateşinin Bulaşıcılığı" başlıklı bir yazı sundu. Bu yazı, Amerikan tıbbına yapılmış en büyük katkı olarak kabul edildi. Şimdilerde çok aşikâr görünen ama Holmes'ün zamanında radikal bir fikir olan, yeni bir uygulamayı ortaya koydu. Holmes'ün devrim niteliğindeki basit bir önerisiyle sayısız hayat kurtarıldı ve felaketler önlendi: Bu, doktorların sadece ellerini yıkaması gerektiğiydi.
Yorumum: Kitap Oliver Wendell Holmes'un Margaret adlı birine yazdığı mektup ile başlıyor. Yıl 1888. Ama hikaye esasında 1830'lu yılların Boston'u ile günümüz denilen zamanda geçiyor. Bir evin arka bahçesinde kemikler bulunur ve kemiklerin gizeminin çözülmesi için Dr. Maura Isles da kurulan ekibin içinde yer alır. Evin yeni sahibi Julia ise kemiklerin sırrının ortaya çıkarılmasını istemektedir. Hikaye günümüz ve geçmiş arasında paralel olarak ilerliyor ve işlenen vahşi cinayetlerin sırrı yavaş yavaş ortaya çıkarılıyor.
Beni asıl heyecanlandıran ve hikayenin içine sürükleyen 1830'lu yılların Boston'ı, o karanlık sokaklar, mezarlıklar, o zamanın hekimlerinin durumları, hekimlik öğrencisi Norris Marshall ile yoksul Rose Connolly'nin arasında gelişen o saf ve muhteşem aşk oldu. Tess Gerritsen'in harika kurgusu ile maceranın içine sürükleniyor, şehrin sokaklarında ve mezarlıklarında geziniyor, toprağın ve kanın kokusunu alıyor, aşıkların gözlerindeki parıltıyı görüyorsunuz. Bu Tarihi Gerilim kitabı türü sevenler için oldukça tatmin edici bir okuma olacaktır. Kesinlikle tavsiyemdir.
NOTUM: 5 YILDIZ
Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim. Umarım yararlı olmuştur.
Sil