Sayfa Sayısı: 212
Orjinal Adı: Wide Saragasso Sea
Can Yayınları, 2. Basım, 1989
Kitap Tanıtımı: Jane Eyre adlı ünlü romanı okumuş olabilirsiniz. Okudunuzsa, o kitapta, evin üçüncü katında, kilit altında tutulan deli kadın, birtakım sorularla birlikte sizin de kafanıza takılmış olabilir. Kimdir bu kadın? Neden kilit altındadır? Gerçekten deli midir? Deliyse neden delirmiştir? Peki ama delilik dediğimiz şey nedir? Ünlü İngiliz kadın yazarı Jean Rhys , ünlü Jane Eyre romanındaki o deli kadından yola çıkarak, ama o romandan tümüyle bağımsız, o romandan çok daha etkileyici, çarpıcı, tüm alışılmış değer yargılarını sarsacak bir trajedi yazmış. Geniş Geniş Bir Deniz, ondokuzuncu yüzyılda geçen, ama çağımızı yansıtan bir trajedi. Çağdaş Batı Edebiyatının en önemli, en ilginç yazarlarından biri olan Jean Rhysın bu en ünlü yapıtını, yine ünlü bir romancımız olan Pınar Kürün Türkçesiyle okurlarımıza sunmaktan kıvanç duyuyoruz.
İdefix 1001 Kitaptan Biri: Geniş Geniş Bir Deniz, Jean Rhys'in Charlotte Brontë'nin 1847 tarihli romanı Jane Eyre'ye edebi yanıtıdır. Rhys başlangıç noktası olarak Brontë'nin hayvansı, cinsel kimlik kazanmış Bertha Mason (Edward Rochester'ın tehlikeli derecede deli ilk karısı) tasvirini almıştır. Bu edebi klasiği yeniden yazarken Rhys, Antoinette'in konuşmasına izin verir (Bertha, Rochester'ın karısına dayattığı isimdir) ve Karayipliyle Avrupalı arasındaki ilişkiye hükmeden arzuları ve korkuları irdeler. Roman üç kısma bölünmüştür: Birincide, Antoinette mutsuz çocukluğunun bir özetini verir, ikincide, Rochester zorlu geçen ilk evliliğinden bahseder ve üçüncüde Antoinette'in İngiltere'de hapsedildikten sonra yaşadığı karmaşık hayaller ve düşüncelere tanık oluruz.
Bu yapı Rhys'ın, Jane Eyre'i hikayesi ile temelindeki vahşi sömürgecilik tarihi arasında bağlantılar kurmasına izin verir. Rhys, Geniş Geniş Bir Deniz'deki olayları Karayiplerdeki köleliliğin bitiş zamanında kurgulamıştır ve annesi Martinikli olan Antoinette'i siyahi ve Avrupai toplumlar arasında bir yere yerleştirir. Onun sosyal savunmasızlığı, Rhys tarafından, Brontë'nin sadece ima ettiği arzu ve kimliksel ilişkileri irdelemek için kullanılır. Antoinette ve Rochester arasındaki zoraki evlilik cinsel yönden dopdoludur ama yine de her ikisinden de kaynaklanan anlayışsızlık ve güvensizlik yüzünden istikrarsızdır. Bu paralel romanda, Antoinette artık sadece çılgınlık derecesinde intikamcı bir eş değil, aynı zamanda karmaşık ama tarihi bir anın trajik bir kurbanıdır.
Jean Rhys kimdir?
Jean Rhys 1890 yılında, Batı Hint Adalarında doğdu, 16 yaşında İngiltere’ye geldi. Ancak şivesindeki bozukluğu bir türlü gideremediği için bir çok okuldan ayrıldı. Hatta Kraliyet Akademisi Dramatik Sanatlar bölümünde geçirdiği iki yıldan sonra babasına gönderilen mektupta İngilizceyi düzgün biçimde telafuz edemediği için okullarına devam etmesinin lüzumsuz bir çaba olarak görüldüğü belirtildi. Bunun üzerine babası tarafından okuldan alındı ancak, tekrar batı Hint Adalarına dönmeyi reddetti. Kumpanyalarda dansçı kız olarak görev aldı, çeşitli sevgilileri oldu. Uzun yıllar Ford Madox isminde bir yazarın metresi olarak onun koruması altında yaşadı ve ilk kitabı bu ilişkisi esnasında yayınlandı. Adam bekar olmasına rağmen onunla evlenmedi. Rhys daha sonra evlendi, ilk eşi casustu yakalanınca hapse girdi, ayrıldı, tekrar evlendi. Evli iken başkasından çocuğu oldu. Karışık bir hayat sürdürdü.
Yorumum: Charlotte Bronte'un en ünlü eseri olan Jane Eyre'i çoğumuz biliriz. Victoria Çağı'nın kasveti içerisinde biraz tekinsiz, biraz gizemli, incelikli cümleler ve ifadeler ile bezenmiş kadın tarafının başkaldırısı ve masum aşkıyla, erkek tarafının ise saflığı arayan hırçınlığıyla dolu büyüleyici bir romandır. Bronte kendi hayatından birçok olgular eklemiştir eserlerine. Jane Eyre'de de öyledir. Karanlıktır, insanı ürpertir ve aynı zamanda haz verir.
Jean Rhys de yazara hayranmış belli ki. Ve aslında hikayede çok önemli bir yere sahip olan Bertha'nın hikayesini kendi kalemi ile işlemiş. Bertha doğar, büyür, yaşar, aşık olur ve ölür. Berhta da her insan gibidir, ama biraz talihsizdir, biraz tutkuludur ve yanlış adam ile yolları kesişmiştir. Rochester... Kaderin sillesini yemiş olduğuna inan genç Rochester bu genç kadın ile evlenir, ama pişman olur. Çünkü Bertha kimsenin asla istemeyeceği bir lanetle lanetlenmiştir.
Yazarın üslubu değişikti. Yazma yeteneği olan ve araştırma kabiliyetine sahip pek çoğumuz Bertha hakkında farklı hikayeler yazabiliriz. Ama hepimizin yazdığının sonu aynı olacak, Bertha'nın sonu Thornfield'da gelecek. Rhys de kalemine yaz demiş ve akıcı demesek bile Bronte'un tarzına çok yakın inandırıcı bir hikaye ortaya çıkarmış.
Bu kitabı neden tarihi kurgu kitabı olarak ele aldım? Çünkü tarihi ve kurgu öğeler içeriyordu, çünkü tarihteki isimsiz kadınlardan herhangi birinin kaderi de böyle olmuş olabilir, çünkü kölelik ve sosyal sınıf ile ilgili çağın dinamiklerine ait ifadelere yer veriyordu.
KİTABIN FİLMİ DE BULUNMAKTADIR:
http://www.imdb.com/title/tt0108565/
0 yorum:
Yorum Gönder